Avrupalı olamadık
2010 sonunda Marmara Üniversitesi Rektörüne yazdığım mektuptan beri bir çok ilerleme sağlandı. Akademik yayınlar ve proje destekleri çoğaldı, bütçeler gerçek anlamda büyüdü, akademik personelin ücretleri dolar bazında arttı. Avrupa üniversiteleri arasında akademik dolaşımı hızlandıran eduroam hizmetine kablolu ve kablosuz bağlantılar sağlandı. Kampuslarda yemek hizmeti gelişti, bilgisayar hizmetleri yönetimde yaygınlaştı, kütüphane 7/24 kullanıma açıldı, ısıtma ve aydınlatma sistemleri iyileşti.
Lakin bunlarla "Avrupalı" olamadık. Kapılardaki duruma bakınca Avrupa'dan ne kadar uzak olduğumuz açıkça görülüyor.
----------
Date: 2013/11/20
Subject: Re: Kapıları halka açalım
To: Zafer Gül
Sayın Rektörüm,
Bir sorunu çözmek için bazen en iyi yol, hiç beklenmedik bir hamle ile arkadan dolaşmaktır. Endüstri mühendisliği tarihinde, 100 sene önce Ford'un ekonomik çöküntü karşısında yaptığı ücret zammı unutulmaz bir örnek olarak okutulur.Deneme olarak, bir kampüste kapı giriş denetimini kaldıralım, "Öğrencimize güveniyoruz" sloganı ile halka açalım. Hem halk ile elit kesim arasındaki aşılmaz duvarı alçaltmış, hem de öğrencilerde yükselen tansiyonu indirmiş oluruz.Bu kapılarla ve duvarlarla -Bologna sürecini kağıt üstünde geçsek de- Avrupalı olamayız. İnanıyorum ki bir gün kapıları açmakla kalmayacak, duvarları da yıkacağız. Gelin, bu hamleyi ilk başlatan yönetim biz olalım.