25 Mayıs 2014

File-Edit-View

Otuz sene önceydi. 1984'de ilk Macintosh çıktığında GUI diye bir şey duyduk. Fare, pencere, menü... hepsi ilk Mac üstünde gördüğümüz yepyeni kavramlardı. Sol üst köşede küçük bir siyah elma ve yanında değişmeyen üç kelime: File-Edit-View.


Mac ile birlikte gelen bir kavram da localization -- yerelleştirme. O zamanlar Komili'nin olan Bilkom, yerelleştirme konusunda Boğaziçi Üniversitesinde bize danıştığında, bu menüler "Dosyalama-Düzenleme-Görüntüleme" olarak tercüme edilmişti. "Dosya-Düzen-Görüntü" halini alması için epeyce uğraşmamız gerekti. :)

Yıllar sonra Mac yazılımı çok değişti ama bu üç kelime aynen duruyor:


Bugün yaptığım bir arama, File-Edit-View menü üçlüsünün ilk olarak 2005'de tarayıcılardan kaldırıldığını gösteriyor. Bazılarımız bu özellikten vazgeçmedi, Firefox'da klasik menüleri görmeden yapamıyorum.


Otuz yıldır değişmeyen bir başka GUI özelliği ise Double-click -- çift tıklama. O zamanlar bunun geçerli bir mantığı vardı: Önce seç, sonra emret. "Bir dosya üstünde işlem yapmak için, önce fare ile dosyayı seçin, sonra menüden gerekli komutu bildirin." En sık kullanılan komut "Aç" olduğundan, çift tıklama bu işlemin kısa yolu olarak tanımlanmıştı.

Donanımın hızlanması ve yazılımın gelişmesi ile, dosya seçmek için tıklamaya gerek olmadığı anlaşıldı! Dosyanın üstüne gitmek, seçmek için yeterliydi, tıklamaya gerek yoktu. On yıl geçmesi ve ilk web tarayıcılarının ortaya çıkması gerekti. Şimdi yirmi yıl daha geçti. Web sayfalarında tek tıklama yeterli iken, dosya açmak için hâlâ çift tıklama standart davranış olarak duruyor.

2 Mayıs 2014

Bir origami eserinin doğuşu

Malzeme çok basit ve ucuz: Renkli fotokopi kağıdı. Kesmek için makas kullanmam. Uzun kesitler için giyotin uygun -- makas hiçbir elde bu kadar düzgün kesemez. Parçaları birbirinden ayırmak için mektup açacağı yeterli.

Bu örnek için seçtiğim 12-yüzlü (dodecahedron) beş renkten altışar adet modül ile yapılıyor. Katlama yöntemi burada.

30 adet modül kesildi ve katlandı, kontrast oluşturan renkler üstünde poz veriyorlar.  Ortaya çıkacak şekil henüz ancak yapımcının aklında.

Her renkten ikişer parça kullanınca ayaklı bir beşgen ortaya çıktı.

Parçaların üçte ikisi yerini aldı -- on iki yüzün altısı tamam.
Her yüzde (ve her kenarda) beş rengin herbiri var.

İşte beş renkli onikiyüzlümüz hazır. Yıllar önce dünyaya gelen altı renkli ablasının yanına ne güzel yakıştı :)

Origami güzeldir, insanı ferahlatır, mutluluk verir:
Bir iş bitirmenin mutluluğu...

1 Mayıs 2014

Origami Mutluluk Verir

Origami merakı, fakültedeki uzun toplantıların bir yan ürünü olarak 15 yıl önce ortaya çıkmıştı. Bir süre uzak kaldıktan sonra, 2012'de CAS161 dersini tekrar açtım. İlgi gördüğü sürece, bu dersi yine vermek isterim.

2012 Sergisinden bir kesit

2013 Sergisindeki işlerden bir kısmı

Daha sonra Üsküdar Çocuk Üniversitesi karşıma çıktı. Şubat'ta haftada bir gitmeye başladım. Üç ay geçti, çocuklar da ben de çok şey öğrendik. Mesela, daha önce düz beyaz kağıt kullanırdım, çocukların ilgisini çeksin diye artık renkli çalışıyoruz.

Üsküdar Çocuk Üniversitesinde yaptığımız işler

Bu çocuklar neden böyle mutlu oluyor? Çünkü daha önce görmedikleri geometrik bir cismi, biraz tarif, çokça sabır, biraz da yardımla bir saat içinde yapabiliyorlar. Çok basit malzeme ile bir şeyler üretebilmenin mutluluğu bu olsa gerek... Dün yaptığımız beş renkli onikiyüzlü, bir sonraki yazının konusu olsun.

Üç renk = Üç boyut

Origaminin bana verdiği mutluluk ise geometrik modellerin kısa sürede yapılması ve simetri yapısının gösterilmesi. Bu çalışmada, küb ile düali, küboktahedron ile düali aynı eksenlere oturmuş. Her cisimde sarı-yeşil-mavi üçgeninden sekiz tane var. Bu güzelliği başka bir yöntemle bu kadar hızlı gösterebilir misiniz?