Eve Telefon Bağlandı
1980'den sonra doğanlar, "Eve Telefon Bağlandı" sözünün bizim nesil için ne ifade ettiğini asla anlamazlar. 1962'de başvurduğumuz telefon, 1973'te kullanıma açılmıştı. Çünkü alt yapı yetersizdi. Özal döneminde yapılan yatırımlarla ancak rahatladı ve telefon başvurularına birkaç ay içinde cevap almaya başladık o devirde.
40 sene önceki telefonlar böyle ağır cihazlardı. kalın bakır tellerle PTT santralına bağlanır ve mekanik rölelerle iki abone arasında irtibat sağlanırdı. Numaralara basılmaz, çevrilirdi. Şehirler arası görüşme ise santraldaki memur aracılılığı ile yapılır, karşıdaki numaraya ulaşmak saatler sürerdi. Numarayı 03'den yazdırır ve beklerdik. Aynı gün görüşebilirsek ne mutlu bize...
Neden PTT? Çünkü iletişim sağlamak devletin göreviydi. Münâkalât Vekâletinin* en önemli işiydi telefon. İletişim çok pahalı olduğu için, yapılan yatırıma oranla büyük geliri vardı.
(*) Yani Ulaştırma Bakanlığı: Deniz, Demir, Hava yolları ile Posta, Telgraf, Telefon işletmeleri
Evet, bugün evimize telefon bağlandı. Geçen yaz sonunda taşındığımızda "alt yapı yetersiz" diye nakil başvurusunu almamışlardı. Biz de hattı dondurup beklemeye geçtik. Aslında sabit telefon artık bir ihtiyaç değildi ama bizim nesil için çok önemliydi salonda bir telefon olması...
Alt yapı hazır olunca haber değil fatura geldi. Meğer dondurulmuş hattımız eski adreste açılmış! Bu sabah Telekom'a gidip yeni adresi verdik. "Birkaç günde olur" dediler. Meğer "birkaç saat" demek istemişler. İki genç teknisyen geldi. On dakika içinde modemi bağladılar. Merkezi aradıktan iki dakika sonra bizim telefon çaldı. Hepsi bu kadar. Hakikaten eve telefon bağlandı.
Neden modem? Çünkü Telekom artık internet ağırlıklı olmuş. En çok sattıkları hizmet internet olduğu için, telefonu da aynı hizmetin içine katmışlar, fiber optik kablolarla iletişim sağlıyorlar. Elveda bakır teller...
1980'lerde telefonun nasıl önemli olduğunu Seksenler TV dizisinin 80. Bölümünde görebilirsiniz.
Şehirlerarası görüşmeler için de şu pasajı buldum:
03 cevrilirdi once, telefona epeyce guc cikan ptt memuresine gorusulmek istenen kisinin bulundugu sehir ve telefon numarasi soylenirdi, memure gorusme seklini sorardi, normal mi, acele mi, yildirim mi, odemeli mi... daha sonra arayan kisi kendi telefon numarasini verir, baslardi beklemeye, genellikle bir saatten az surmezdi beklemesi, sonra telefon calinca heyecanla bagira cagira gorusulurdu, hatlar da cok iyi degildi, butun komsular duyardi uzak sehirdeki kisiyle yapilan konusmalari. ayni islem postaneden de yapilabilirdi, bu durumda dogrudan oradaki memura soylenirdi ayrintilar, baglanti olana kadar postanede beklenirdi, bir saat mi iki saat mi neyse, sonra da baglanti oldugu memur tarafindan haber verilince kabine gidilir ve yine bagris cagris bu defa butun postane dinlerdi konusulanlari.